21 Haziran 2014 Cumartesi

Sanal Bir Dünyada Mı Yaşıyoruz?: Simülasyon Argümanı

''Neler yaptığını biliyorum... Neden uyuyamadığını, neden yalnız yaşadığını ve neden geceler boyunca sadece bilgisayar başında vakit geçirdiğini... Onu arıyorsun.. Biliyorum çünkü bir zamanlar ben de onu arıyordum. Ve o beni bulduğunda, benim aslında onu aramadığımı söyledi. Bir cevap arıyordum ben. Hepimizi harekete geçiren soru bu, Neo. Seni buraya getiren soru bu. Sorunun ne olduğunu biliyorsun, tıpkı benim gibi.''

Yukarıdaki paragraf Matrix filminden. Filmi izleyenler bilirler. Morpheus, filmin baş karakteri olan Neo'ya Matrix (sanal) Dünya'sını anlatmaktadır. Biraz daha bilimsel olarak yazımıza devam edelim.

Simulasyon argümanı, evrenin ya da evrenin içerisinin sandığımız kadar gerçek olmadığını aksine çevremizde gördüğümüz her şeyin (hatta bu kuramın ileri safhasında bizlerin bile) sanal bir simulasyonun ürünü olduğu ileri sürülmektedir. Başta bu fikir kulağa ne kadar tuhaf gelse de son zamanlarda yapılan deneyler neredeyse bu argümanı destekler niteliktedir.

Bu kuramın son zamanlarda büyük bir çıkış yapmasının sebebi Nick Bostrom'un 2003 yılında amprik (deneysel) olarak ele almasıdır. Simulasyon ya da bir başka deyişle Matrix kuramının tarihsel gelişimine bakacak olursak, birçok şüpheci tarafından Descartes, Bertrand Russell gibi filozoflar tarafından desteklenmiştir. Bu düşüncenin ilk çıkış noktası ise Eski Yunan'a kadar dayanmaktadır. Parmenides, The Way of Truth adlı eserinde fiziksel dünyanın günlük gerçekliğe bakışının yanlış olduğunu ve dünyanın değişmeyen, yenilenmeyen ve yok edilemeyen bir bütün olduğunu ileri sürmüştür.

Bizler esasında çevremizdeki maddeleri görmüyoruz. Maddeyi görmekten çok maddenin enerji ile (foton) yapmış olduğu ışımaları görüyoruz. Yani bizler görsel olarak maddenin gerçeğinden çok maddenin yansımış halini beynimizde algılayabiliyoruz. Tabi durum böyle olunca bazı bilim insanları ortaya şu soruyu attı:''Madem öyle bizler maddenin yansımasını görüyor ve algılayabiliyoruz, o zaman gerçek madde nedir?''sorusu bu argümanı bu düşünceyi doğrudan destekler niteliktedir.

Öte yandan yapay elektrik sinyali oluşturan eldivenler yardımıyla bir kişiye elinde kedi olmadığı halde kediyi okşadığına dair yapay elektrik sinyalleri gönderiliyor.Bu kişiye elinde kedi olmamasına rağmen bir kediyi okşadığı hissi verilebiliyor. Biraz uçuk gelebilir ama bu simulasyon argümanının bir ileri derecesi ise bizden teknolojik durumu çok daha iyi olan bir türün yarattığı bir evrenin içerisinde olduğumuz ve algıladığımız birçok şeyin gerçeği tam olarak yansıttığı düşünülmemektedir. Bunların yanı sıra son dönemde laboratuvarda çoklu evrenlerin oluşturulması haberi de bu argümanı dolaylı yoldan destekler niteliktedir. 

Her ne kadar konu gündem de pek olmasa da ileri de bu konunun çok konuşulacağı kesin gibi görünüyor.

Kaynaklar & İleri Okuma:
Nick Bostrom'un Makalesi: http://bit.ly/SWo4
Matrix Dünyası Üzerine: http://bit.ly/JjyHN
 



Alıntı : http://www.bilimedair.net/2013/07/sanal-bir-dunyada-mi-yasiyoruz.html

0 yorum:

Yorum Gönder