1890 yılında Hertz tarafından ilk kez gözlenen bu olayda, temiz bir metal yüzeye düşen ışık ışınları metal yüzeyden elektronların koparak serbest bir hale geçmesine yol açmıştır. Bu metal yüzey ile (katot) ve bir başka metal (anot)arasına bir potansiyel fark uygulanırsagalvonometrede bir akım ölçübilmektedir.
Fotoelektrik olayı (etkisi) ''Modern Fiziğin'' temellerini atmıştır. Fotoelektrik olayı klasik fizik tarafından ''net'' bir şekilde bir türlü açıklanamıyordu. Klasik fiziğin ışık dalga kuramına göre, ışığın şiddeti arttıkça, fırlayan elektronların da enerjisi artmalıydı. Fakat metal plakanın üzerine düşen ışığın şiddeti arttırıldığında sadece metalden fırlayan elektronların sayısı artıyordu, ama her bir elektronun enerjisi aynı kalıyordu. Çok garip bir şekilde, şiddeti değil de ancak frekansı arttırdıkça fırlayan elektronların enerjisi artmış oluyordu. Düşük frekanslı ışıkta, şiddet ne kadar artırılırsa artırılsın hiç elektron yayımı olmuyordu, ancak her bir metal için farklı bir değerde olmak üzere, belli bir frekansın üzerinde elektron yayımı başlıyordu.
Işık: Parçacık Mı? Dalga Mı?
Işığın bir dalga olmayıp enerji kuantumu paketlerinden oluştuğu fikri 1905 yılında Einstein taraf ortaya atılmıştır. Einstein'ın ortaya attığı düşünceyi biraz daha genişletecek olursak, ışığın bir dalga olmasından çok parçacıklar (fotonlar) topluluğu olması gerektiğini ileriye sürmüştür.
Tam da bu noktada bir çelişki ile karşılaşıyoruz: Newton zamanından beri kırınım olayları ışığın dalga karakterinde olmasını gerektirmekteydi. Parçacık yapısındaki enerji kuantumları cinsinden bu olayları açıklamak mümkün değildi.
Günümüzde ise hala ''dalga-parçacık'' ikilemi Kuantum Fiziğinin temel yapısını oluşturmaktadır. Bu ikilemi biraz daha açmamız gerekirse aslında ışık hem dalgadır hemde parçacık. Işık bazı olaylarda dalga, bazı olaylarda ise parçacık olarak davranmaktadır. Ancak burada kesin olan bir şey varsa o da ''olay sırasında aynı anda hem parçacık hemde dalga olmasının mümkün olmayışıdır.''
Alıntı : http://www.bilimedair.net/2013/06/kuantum-devrimi-iii-fotoelektrik-olay.html
skip to main |
skip to sidebar
21 Haziran 2014 Cumartesi
Kayıtlı Yazılar
-
▼
2014
(38)
-
▼
Haziran
(29)
- Küresel Konumlama Sistemi: GPS
- Uzay Boşluğunda Hayatta Kalmak: Tardigrada
- İnceleme: Eminim Kolaylaştırmışsınızdır Bay Feynman!
- Üç Bilimi Bir Ömre Sığdırdı: Seymour Benzer (1921-...
- Musa Peygamberin Kıssası, Sargon'un Doğum Efsanesi...
- İsa Peygamberin Doğum Kıssası, Horus Efsanesi'nden...
- İnsan Gözü Kusurlu mudur?
- Kurayzaoğulları Katliamı İddiası
- Yalancı ve Hatalı Alın
- İslam'da Çok Eşlilik (Nisa Suresinin 3. Ayeti)
- Hücrelerimizin de Bir İskeleti Var!
- ''Mükemmele En Yakın Denge: Evrendeki Süper Simetri''
- Her Şeyin Teorisi I: Sicim Kuramı
- Higgs Bozonu II: (Soru-Cevap)
- Higgs Bozonu I: (Soru-Cevap)
- Kuantum Dünyası II: Heisenberg Belirsizlik İlkesi
- Kuantum Dünyası I: Kuantum'a Giriş
- Kuantum Devrimi III: Fotoelektrik Olay
- Kuantum Devrimi II: Kuanta!
- Kuantum Devrimi I: Kara Cisim Işıması
- Sanal Bir Dünyada Mı Yaşıyoruz?: Simülasyon Argümanı
- Schrödinger’in Kedisi
- Fizik Paradoksları: Fizikçiler Kendilerini Kandırm...
- Fizik Paradoksları: Uzayı Yırtalım
- Sonsuzluğa Doğru Yolculuk : Paralel Evrenler
- Bilim ve Din Arasında Bir Çatışma Var Mıdır?
- Bilim ve Doğalcılık Arasındaki Gizli Çatışma
- Doğalcılığın Bilime Getirdiği Sınırlamalar
- Nisa Suresinin 34. Ayeti (Kadını Dövme Meselesi) 2
-
▼
Haziran
(29)
0 yorum:
Yorum Gönder