11 Kasım 2013 Pazartesi

Kuran Uyduruldu Mu? İddialara Cevaplar



0. Giriş

Bu yazıda 7.yüzyıl'da Arabistan'da yaşayan ve 40 yaşında "vahiy" aldığı iddiası ile dikkatleri üzerine çekip ömrünün geri kalan 23 yılını bir "peygamber" olarak geçiren Muhammed'in neden Kuran'ı uydurmuş olamayacağı ifade edilecektir. Bütün ihtimaller üzerinde durularak adım adım Muhammed'in Kuran'ı "uydurmadığı" ortaya konulmaya çalışılacaktır. Anlatımı akıcı hale getirmek adına basit ve anlaşılır ifadelerle yazımı tamamlamaya çalışacağım. Yazımı her sebep için başlıklara ayıracağım.


1. Muhammed'in İbrahimi Bir Din Uydurmayı Seçmesi

Muhammed, 6. yüzyılda Arabistan'da doğmuş ve tamamen "Arap-Pagan" kültürü içinde yetişmiş bir kişiydi. Bilindiği üzere Muhammed'in yetiştiği kültürel ortamda İbrahimi dinlerden sadece Yahudilik iyi bilinirdi. Fakat o dönemde, Muhammed'in büyüdüğü Arabistan'da ve Arabistan çevresinde paganlık, zerdüştlük, mecusilik gibi birçok din de mevcuttu.

Muhammed'in büyüdüğü kültürel ortam, onun İbrahimi dinler olan Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi bir din değil; daha çok mitlere ve hurafelere dayalı -örneğin Paganizm, Zerdüştlük, Mecusilik, Maniheizm, Budizm- bir din uydurmasını muhtemel kılar. Muhammed'in bütün bu dinleri bir köşeye atıp tamamen tektanrıcılığı öne çıkaran "İbrahimi" dinleri devam ettirmeyi seçmiş olması pek muhtemel görünmemektedir. Muhammed'in politeist (çoktanrıcı) bir ortamda yetiştiği de bu durumda göz ardı edilmemelidir.

2. Muhammed'in Tevrat'taki Hataları Düzelten Bir Kitap Yazması

İlk bölümde Muhammed'in "İbrahimi" bir din uydurmayı seçmesinin neden pek de muhtemel olmadığını anlatmaya çalıştım. Fakat bu anlatımı göz ardı edelim ve Muhammed'in İbrahimi bir din uydurmayı seçtiğini, bunun için de daha yakınındaki Yahudilik'ten etkilendiğini kabul ettiğimizi düşünelim. Kuran, Tevrat'taki birçok hatayı düzeltir. Tevrat, Tanrı'ya onun sıfatlarına yakışmayan bazı durumlar izafe eder. Örneğin Tevrat'ta Tanrı'nın Yakup ile güreştiği ve Yakup'un Tanrı'yı yendiği; Tanrı'nın Evren'i yaratırken yorulduğu geçer. Bütün bu anlatılar Tanrı'nın tanımı ve sıfatlarıyla kökten çelişmektedir. Kuran ise Tanrı'nın Evren'i yaratırken yorulmadığını söyler. Tanrı'ya onun sıfatlarına yakışmayan bir özellik izafe etmez, Tanrı'yı tamamen merkeze alarak onu noksanlıklardan münezzeh bir varlık olarak ontolojisinin temeline yerleştirir.

Muhammed'in Tevrat'tan kopyalama yapmayı seçtiğini kabul etsek bile onun Tanrı'ya izafe edilen saçmalıkları nasıl düzelttiğini açıklamamız zordur. Çünkü bizzat Muhammed'in yaşadığı kültürde de Tanrı'ya bu tür yanlış özellikler izafe edilmiştir. Muhammed'in zihninde bunları ayırt edip düzeltmesi zordur ve imkan dahilinde değildir.

3. Muhammed'in Para ve Kadın Düşkünlüğünden Dolayı Din Uydurduğu İddiası 

Gayrimüslimler tarafından en sık dillendirilen iddialardan biri de Muhammed'in para, kadın düşkünlüğü ve itibar kazanma isteğinden dolayı din uydurduğudur. Bu düşünce, genel olarak gayrimüslimlerin oluşturduğu yanlış "Muhammed" algısına dayanır.

Muhammed, peygamberliğini ilan etmeden önce de maddi durumu yerinde bir tüccardı. Ticarete amcası Ebu Talip vasıtasıyla başlamış, ilk eşi Hatice ile evlendikten sonra onun kervanlarının başında da durmaya başlamıştır. Maddi sıkıntısı yoktur. Bu sebeple paraya ihtiyacı yoktur. Paraya ihtiyacı olmayan bir insanın para için din uydurup hayatını bu dini yaymaya vakfetmesi mantıksızdır.

Muhammed'in kadın düşkünlüğünden dolayı din uydurduğu iddiası da tutarsızdır. Öncelikle Muhammed hali vakti yerinde bir tüccardı. Ahali arasında el-emin diye anılırdı. İtibar ve mal sahibiydi. Muhammed'in istediği kadınla evlenebilmesinin önünde hiçbir engel yoktu. Muhammed'in istediği kadınla evlenmek için de din uydurmasına gerek yoktur. Bu sebeple bu iddia da dikkatli düşünüldüğünde mantıksal olarak geçerli değildir.

4. Muhammed'in Arabistan'ın Kötü Durumunu Düzeltmek Amacıyla Reform İçin Din Uydurduğu İddiası

Bu iddia, şahsi kanaatimce en tutarlı iddiadır. Diğer iddiaların birçok çürük yani mevcuttur. Bu iddia ise nispeten kendi içinde tutarlı olsa da gayrimüslimlerin pek dillendirmediği iddialardan biridir. Bu durum bence gayrimüslimlerin iddiaları üzerinde yeterince düşünmeden rastgele iddia ortaya atmalarının nihai bir neticesidir. Bu iddiaya göre Muhammed, vicdanlı biriydi. Halkın içinde bulunduğu kötü durumu düzeltmek ve insanları iyiliğe yöneltmek amacıyla reform yapmak istedi. Etrafında bir devrimci ekip toplayıp bir din uydurdu. Ben bu iddianın da mantıksal açıdan ikna edici olmadığını savunuyorum. Normalde sonraki başlıkta açıklayacağım ama burada da değinmem iyi olacaktır. Kuran'da dönemin Arap-Pagan kültürünün Tanrı ve Evren ilişkisi anlayışıyla tamamen zıt ifadeler bulunmaktadır.

"Reform" amacıyla din uyduran bir insan, insanların ve yönetimin "sosyal" açıdan değişmesini amaçlar. Reformist Muhammed, gerçekten bu amaçla din uydurmuş olsaydı, sadece "sosyal" alandaki kötülükleri vurgular ve insanları "sosyal" yönden değiştirmeyi amaçlardı. Örneğin "içki içilmemesi, gayrimeşru ilişkilerin yaşanmaması, fuhuş yapılmaması, haksız yere insanların öldürülmemesi, güçlünün zayıfı ezmemesi" gibi konularda halkı değiştirmek isterdi. İnsanları sosyal açıdan değiştirmek içinse "tepki almamak ve reformu etkili hale getirmek" amacıyla halkın gözünü boyamak için, "Tanrı-Evren ilişkisi" gibi konularda halkın inançlarıyla paralel ifadeler kullanmalıydı. Fakat Muhammed'in sadece "sosyal" açıdan değil, "Tanrı-Evren ilişkisi, gökcisimlerinin durumu ve nihai kaderi, insanları Tanrı'ya yaklaştıran putların kırılması" gibi konularda da oldukça farklı fikirler içeren bir kitap sunduğunu görmekteyiz. Bu sebeple Muhammed'in sosyal reform amacıyla din uydurduğu iddiası da mantıksızdır.

5. Kuran'da Monoteizm, Tanrı-Evren İlişkisi ve Gökcisimleri Örneği

Kuran'ı Muhammed'in uydurmadığının başka bir güçlü delili de Kuran'ın şiddetli bir biçimde Arap-Pagan kültüründe önemli bir yer tutan putları eleştirmesidir. Kuran, sürekli olarak Allah'tan başkasına kulluk edilmemesi gerektiğini vurgular. Kuran'ın temel mesajı "vahdettir." Hangi amaçla din uyduracaksa uydursun, Muhammed'in bir şekilde insanların gözünü boyaması ve insanları kendine çekmeye çalışması gerekirken uydurduğu kitabın ontolojisinin merkezine tek ve mutlak yetkin bir Tanrı'yı yerleştirip halkın inanışının temelindeki düşünceyi yıkmaya çalışması mantıklı görünmemektedir.

Arabistan'da o dönem Güneş'e tapanlar da bulunmaktaydı. Paganistler de Güneş'i, Ay'ı ve diğer gökcisimlerini kutsal addediyorlar, ışıklarının sonsuza dek sönmeyeceğini düşünüyorlardı. Kuran ise Arap-Pagan inanışının ontolojisinin temelindeki düşüncelerden birine de karşı çıkarak "Güneş'in, Ay'ın ve diğer gökcisimlerinin" ışıklarının söndürüleceğini bildirerek Tanrı'nın sonsuz gücü yanında hiçbir varlığa yer vermemiştir.

Kısaca Kuran, dönemin Arap-Pagan inanışlarının merkezindeki düşünceyi söküp atmış, merkeze tektanrıyı yerleştirerek Muhammed'in büyük tepkiler almasına yol açmıştır.

6. Kuran'ın Sayısal Sisteminin Kuran'ın Uydurulduğu İddiası ile İlişkisi

Kuran'da birçok sayısal sistem bulunmaktadır. Örneğin en çok bilinen astronomik fenomenlerin Kuran boyunca geçiş adetlerinin oluşturduğu ahenk, zıt anlam ihtiva eden temel kavramların Kuran boyunca eşit sayıda geçmeleri, ayet ve sure numaralarının tekliği ile çiftliği arasındaki düzen bu sayısal sistemin tartışmasız gerçek verileridir.

Bu sistemler, 20. yüzyılın sonlarına doğru bilgisayar sistemleriyle bulunabilmiştir. Daha önce Kuran'da bu tür sistemlerin olduğundan bahseden yoktur. Muhammed de yaşamında bu tür bir sistemden bahsetmemektedir. Amacı ne olursa olsun bir insanın kitap uydururken kitabı sayısal sistemlerle donatması ve hayatı boyunca bundan hiçbir şekilde bahsetmemesi mantıklı görünmemektedir. Ayrıca Kuran'ın olaylar üzerine, olaylara çözüm getirmeye yönelik indiği bilinmektedir. Parça parça inen bir kitapta bu kadar karışık sistemleri oluşturmak ise oldukça zahmetli bir iş gibi gözükmektedir.

0 yorum:

Yorum Gönder