15 Ağustos 2013 Perşembe

İSLAM'DA DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ

İslam, okumayı, yazmayı vahyin başlangıcı kılan ve kutsal kitabinin ilk ayetini "oku" diye başlatan bir dindir. Okumayı, yazmayı, öğrenmeyi temel alan İslam cehalete karşı da amansız bir savaş açmıştır. Ayni zamanda Kur'an düşünmeye ve düşünceye de büyük önem verir. Kur'an'da doğrudan mü'minleri düşünmeye çağıran "200" civarında ayet vardır. Kur'an'da "72" yerde "Düşünme" kelimesiyle mü'minler düşünme egzersizine tabi kılınmaktadır. Kur'an'in "29" yerinde. "Tefekkür edesiniz, taakul edesiniz, tezekkür edesiniz" ifadeleri yer almaktadır. Yine "142 yerde. "Düşünmez misiniz?, düşünmüyorlar mi? düşünen bir kavim için" ifadeleri yer almaktadır. Bu ifadelerde dikkati çeken nokta soru biçiminde insanlara yaklaşılmış olmasıdır. Bu da düşünmeyi sağlamak içindir.

Düşünmek fazilettir. Düşünen kafalar cesaret sahibi olur. Düşünmeyen ve başkalarının kafasıyla düşünenler ürkek ve korkak olurlar. Eğer düşünmekten endişe edilecek olsaydı, Kur'an insanları sık sık düşünmeye çağırmaz, hatta Kur'an'in "Allah sözü" inanmayanlara meydan okumazdı: "Eğer kulumuza indirdiğimiz (kitaptan) şüphede iseniz Kur'an'in benzerinden bir sure getirin ve Allah'tan başka şahitlerinizi de çağırın. Eğer iddianızda doğru iseniz. (Bakara. 23-24)


Kur'an, hiçbir emir ve talimatı, insanlara baskı ile pesin hükümle, düşünmeksizin, beyin yıkayarak kabul ettirmek istemez. Kur'an düşünceye bir sinir koymamıştır. Allah'a inanmayan ya da müşrik, insanlara yasak koyma ya da baskı kurma yerine, onları özgürce düşünmeye çağırmak, sorular sorarak şüpheye düşürmek suretiyle düşündürme metodunu seçmistir. (Bkz. Tarik, 5; Abese, 24; A'raf, 185; Rum, 9; Gasiye, 17; Al-i İmran, 137; Bakara, 259; Yusuf, 109)

İslam'da "düşünce suçu" diye bir mefhum yoktur. Böyle bir bahis de yoktur. Hz. Peygamber'in tertemiz esi Hz. Aişe validemiz hakkında münafıklarca atılan iftira Kur'an ayeti ile reddedilmiş, Hz. Aişe aklanmıştı. İslam tarihinde "İfk olayı" diye adlandırılan bu olayda Hz. Peygamber iftirayı atanlara herhangi bir ceza uygulamamıştır. Oysa ayet inmeden önce sahabenin ileri gelenleri olayla ilgili görüş belirtiyor, bazı düşüncelerini aktarıyorlardı. Hz Ali'nin Hz. Peygamber'e "Sana dünyada ondan başka kadın mi yok" mealindeki teskin etmeye yönelik sözleri mervidir. İslam'ın düşünce özgürlüğüne yaklaşımını su ayetler çerçevesinde açmaya çalışalım:

1- "Yoksa Kur'an' a uydurma mi diyorlar? De ki, uydurulmuş on sure getirin, eğer gücünüz yetiyorsa, davanızda doğru iseniz, Allah'tan başka gücünüzün yettiği kimseleri çağırın." (Hud, 13)

2- Bu Kur'an Allah katından olup ondan başkası tarafından uydurulmuş değildir. Fakat kendinden öncekini (İncil'i) doğrulayıcı ve kitabi (Tevrat'i) da açıklayıcı olarak gönderilmiştir. Kur'an'da hiçbir şüphe yoktur. O alemlerin Rabbi tarafından (gönderilme)dır. "


"Yoksa Muhammed onu uydurdu mu diyorlar? De ki, onun benzeri bir sure getirin, eğer iddianızda doğru iseniz. Allah'tan başka gücünüzün yettiği kadar kimseleri çağırın." (Yunus 37-38)



Bu ayetlerde muhaliflere tanınan düşünce özgürlüğünü, dünyada hiçbir düzen ya da siyasal rejim tanımamıştır. İslam bir inancın bir düşüncenin baskıyla değil, özgür bir ortamda akıl ile ve düşünülerek benimsenmesini istediği gibi, kendisi hakkında şüpheye düşenleri yok etme mahkum etme yerine, serbest düşünce yolunu ardına kadar açma üslubunu benimsemiştir. Bu durum İslam'da düşünce özgürlüğünün zirvede olduğunu gösterir. Kur'an bütün peygamberlerin ümmetlerine düşünce özgürlüğü tanıdıklarını, geçmiş büyük peygamberlerin mucizeler gösterdiğini, insanlara baskı ile değil, ikna ederek kendi akıllarıyla inandırma anlayışını hakim kıldıklarını göstermektedir.



"İşlerinde mü'minlere danış" (Al-i İmran, 159) ayeti dünya üzerinde en katı dikta rejimlerin hakim olduğu bir zamanda İslam'in düşünceye teşvikini, düşünmeye teşvik edecek mekanizmaları nasıl harekete geçirdiğini çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Sura Meclisi başkanlarının görüşlerinin dikkate alındığı ve müzakere edildiği yer demektir. İslam devli anlamda ve uygulamalı olarak düşünce üretecek mekanizmaları kurma ve geliştirme noktasında da dünyaya ışık tutmuş ve bir devrim meydana getirmiştir.











0 yorum:

Yorum Gönder